"Akdağ Tabiat Parkı"nda Yayla Terapi
Afyon, Sandıklı’da düzenlediğimiz detoks kampımızın ardından ufak bir mola vermek istiyoruz ve soluğu “Akdağ Tabiat Parkı”nda alıyoruz.
Yaban hayat, bozulmamış doğa ortamı ile tam bir doğa cenneti olan Akdağ Tabiat Parkı aynı zamanda kurtuluş mücadelesine de tanık olmuş.
Akdağ’a doğru yol alırken yolda bir çok yabani at, geyik ve çeşitli hayvanları görmenin heyecanını yaşadık sanki koca bir hayvanat bahçesinin içindeymişiz hissi uyandıran bir atmosfer var.
Konaklamamız boyunca bir çok yabani hayvanı uzaktan da olsa gözlemledik, trekking için son derece güzel parkurlara sahip ormanın içinde yürüyüşümüzü ve egzersizlerimizi yaptık, nefes almanın hazzını yaşarken de akşamın o güzel kızıllığında çayımızı yudumladık.
Biz pikniğimizi yapmış, manzaranın tadını çıkarmışken diğer taraftan Akdağ’ın havasının vücudumuza tesirlerini anlatmak isterim.
Sandıklı merkezden Akdağ’a ulaşmak için yaklaşık 40 dakikalık bir yolculuk yaptık, açıkcası dağ yolunun taşlı olması hızımızı da kesti ve bu süreçte sürekli yukarıya doğru tırmandık yani deniz seviyesinin oldukça üstüne çıktık.
Biz tırmandıkça havanın mahiyeti de değişmeye başladı, arabanın camlarını açtık ve oh dağ havası diyerek o anın tadını çıkarmaya başladık. Aslında yükseklik arttıkça hava basıncı azalıyor ve bizim havaya duyduğumuz ihtiyaç artıyordu çünkü havanın oksijen içeriği 2 bin metreden sonra düşmeye başlar .
Oksijenin düşmesi ile birlikte havada bulunan diğer bileşimler artıyor özellikle ozon etkisini gösteriyordu yani vücudumuz yeni bir ortama uyum sağlamak için çalışıyordu, kalp ritmimiz, vücudumuzdaki oksijen dolaşımı değişiyordu.
Uzun bir aranın ardından bu tür ortamlara ilk kez giren kişilerde belli etkiler gözlemlenebilir örneğin dolaşım hızlandığı için iştah artabilir, daha hızlı solumaya başlayabilirsiniz bunlar olağandır yine de bu yeni dünyanın sizi kabul etmesini istiyorsanız hemen topu alıp kırlara koşmayın önce biraz yürüyün, doğayı gözlemleyin ve güneş banyosu yaparak rahatlayın çünkü adaptasyon için belli bir süre gerekecektir.
Bu arada yörüklere rast geldik. Koyunlarını otlatırken bizi karşılayan ve misafirperverlikleri ile ağırlayan bu güzel geleneğin temsilcilerini kıramıyor ve ikram ettikleri çayı afiyetle içiyorduk.
Dediğim gibi “Akdağ Tabiat Parkı”nda yaban hayat tüm çıplaklığı ile tekerrür ediyordu. Ormanın içinde geyik, at, sincap, kurt, tilki v.s gibi bir çok hayvanı gözlemlemek mümkün. Bu resimde de kurtların avı olmaktan kurtulamayan bir atın kemikleri objektifime takıldı.
