Obezite Mücadelesinde Bilmeniz Gerekenler

Obezite ya da en basit tanımı ile şişmanlık, vücutta fazla yağ birikerek yaşam kalitesini düşüren ve mutlaka tedavi edilmesi gereken ciddi bir hastalıktır. Son yıllarda fast-food zincirleri ve hareketsiz yaşamın bir sonucu olarak artışa geçen obezite hastalığı, birçok başka hastalığa da yol açar. Bir kişi obezite olup olmadığını vücut kitle indeksini kontrol ederek öğrenebilir. Boy ve kilo değeri üzerinden yapılan vücut kitle indeksi kişiye olması gereken kilosunu gösterir. Kişinin kendi boy, kilo ve yaşının ortalamasının üzerinde kiloya sahip olması obezitenin bir numaralı belirtisidir.

Kilo almak her zaman sağlıksız değildir ancak aşırı kilo ve hareketsiz yaşam ciddi başka hastalıklara yol açabilir. Obezite, hayat kalitesini her bakımdan düşürerek kişiye sağlıksız bir vücut ve yaşam standardı sunar. Bu sebeple obezite hastalığı ciddiye alınması gereken, önemli bir rahatsızlıktır.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 2015 yılında yapılan araştırmaya göre ülkemizdeki her 5 kişiden 1’i obezite hastalığına sahiptir. Dünyanın değişen yaşam koşulları çerçevesinde iyice yaygınlaşan bir hastalık haline gelen obezite, kesinlikle tedavi edilebilir bir rahatsızlıktır. Obeziteden kaçınmak sizleri ayrıca şu hastalıklardan da korur:

  • Yüksek tansiyon,
  • Kalp hastalıkları,
  • Uyku apnesi,
  • Prostat kanseri,
  • Meme kanseri,
  • Şeker hastalığı.

Morbid Obezite Nedir ve Nasıl Tedavi Edilir?

Morbid obezite, ölümcül sonuçlara sebebiyet verebilecek olan en sınırdaki obezite problemidir. Bu hastalığın tedavisinde ilk adım diyettir ancak 6 aydan az süren ve 2 kez sonuç vermemiş olan bir diyet geçmişi varsa, artık tedavi olarak bu yöntem tercih edilmez. Bu noktada bir sonraki etkili tedavi yöntemi ameliyattır. Doktor takibi ile devam edecek olan bu süreç, en kısa zamanda gerçekleştirilir.

Her insanın obezite hastalığına yakalanma riski bulunur ve eğer dikkatli olunmazsa, hareketsiz bir yaşam benimsenirse obezite hastalığına yakalanmak mümkündür. Obezite risk faktörleri şu şekilde sıralanabilir:

  • Çevresel risk faktörleri,
  • Beslenme,
  • Genetik faktörler,
  • Hormon faktörü.

Çevresel Risk Faktörleri

Büyük şehir yaşamının kısıtladığı noktalardan biri de hareket edilebilecek alanlardır. Bu bölgelerde yeşil alanların az olması sebebi ile koşmak ve yürümek gibi basit aktiviteler dâhi çoğu zaman gerçekleştirilemez. Hiç parka gitme imkânı olmayan çocuklar, hareketsiz bir yaşam sürerek büyürse bu durum gelecekte obezite gibi hastalıkların nedeni olabilir.

Beslenmenin Önemi

Obezite hastalığına yakalanan bir çocuk her zaman yaşıtlarından daha fazla yemek yemez, ancak hep daha az hareket eder. Enerji tüketmeyen çocukların sağlıksız kilolar alması olasıdır. Çocukların beslenme öğünleri mutlaka takip edilmeli, az yemelerinden ya da aşırıya kaçılmasından uzak durulmalıdır.  

Genetik Faktörler

Anne ve babanın kilolu bireyler olması, doğacak çocuğun %80 oranında obezite olma riski taşıması anlamına gelir. Ancak, anne ya da babadan yalnızca birinin aşırı kilolu olması bu riski yarıya düşürür. Obezite yalnızca çok yemek yemekten ortaya çıkmaz. Yenildiği kadar enerji harcamamak en başta gelen faktörlerden biridir.

Hormon Etkisi

Obezite hastalarının bir hormon hastalıkları uzmanı tarafından kontrol edilmesi gerekir. Şeker hastalığı gibi başka hastalıklardan dolaylı obezite hastalığı oluşmuş olabilir.

Obezite, hareketsiz yaşamın yaygınlaştığı dünyada artışa geçmiş bir hastalıktır. Gün içerisine bir dinamiklik kazandırmak ve tükettiğiniz besin kadar, enerji harcamak da sizi korur. Unutulmamalıdır ki her kilo obezite değildir fakat dengeyi sağlamak her zaman daha sağlıklı yarınlara bakmanızı sağlar. Bu sebeple, günlük rutine eklenecek olan egzersizler ve çeşitli diyetler hayatınıza dair birçok şeyi olumlu yönde değiştirebilir. Sizler de bu dengeyi kurarak sadece obeziteden değil, diğer birçok farklı rahatsızlıktan kaçınabilirsiniz.

Leave a Comment

YouTube Kanalım