Site icon Türkiye’nin En Sağlıklı YouTube Kanalı

3000’li Yıllarda İnsanlık Nasıl Görünecek?

Gelecek üzerine çalışmalar yapan bir çok bilim otoritesi ve merkezi şimdiden insanlığın geleceğini ve sağlığını masaya yatırmaya başladı. Teknolojinin hayatımıza daha çok dahil olduğu bugünlerde bu sorunun cevabı daha çok araştırılmaya başlandı diyebiliriz.

Bu yazımda Mindy’nin ilginç hikayesini sizlerle paylaşmak istiyorum. Özel bir telekominikasyon firmasının yaptığı bu çalışma gerçekten ilginç bir tabloyu önümüze getirdi diyebiliriz. Projede günümüzden bin yıl sonra yani 3 bin yılında insanların nasıl görüneceği tasarlandı. Çalışmayla beraber ortaya çıkan modele de Mindy adı verildi.

İlk bakışta Mindy’nin kamburlaşmış sırtı, genişlemiş boynu, ellerinin pençeli olması ve ikinci bir göz kapağı dikkat çekiyor.

Oluşturulan grotesk model (varlıkları absürt özelliklerle yeniden tasviri) bizlere teknoloji bağımlılığının neler yapabileceğini bariz bir şekilde gösteriyor. Med Alert Help’ten açıklama yapan Dr Nikola Djordjevic, “Telefonları tutma şeklimizin ve teknoloji bağımlılığının, belirli vücut bölgelerinde gerginliğe ve çeşitli duruş bozukluklarına sebep olabileceğini belirtiyor.

Teknoloji Bağımlılığı Bedenlerimizi Kamburlaştırıyor

Bu modelin analizini yaptığımızda ise hareketsizliğin en büyük tehditler arasında olduğunu görebiliriz ayrıca obezitenin bu kadar yaygın olduğu dünyamızda daha şişman ve daha bozuk duruşların söz konusu olması da muhtemeldir.

Modelin boynuna baktığımızda bunu bir adaptasyon olarak düşünebiliriz, sürekli öne doğru eğilen başımız aslında boyun omurlarımıza ciddi bir yük bindiriyor. Bu adaptasyona göre ise boynun neredeyse omuzlarla ve sırtla birleşme noktasına geldiğini görüyoruz. Yani başını havaya kaldıran ve hayret duygusunu yeterince yaşayabilen bir insan ırkı hayal ediyorsak, o tarihe kadar bu bedenleri teknolojinin cazibesine karşı kaybettiğimizi görebiliriz.

Çalışmada bir diğer vurgu noktası ise Mindy’nin elleri, karpal tünel sendromuna karşı bir koruma mekanizması olarak parmakların pençe gibi daha kaslı hale geldiğini ve ellerin kasılı olduğunu görebiliriz. Ayrıca göz kapakları da uzun süre ekrana bakmaya bağlı olarak değişime uğruyor. Bunu da şöyle açıklayabiliriz, ekrana bakarken gözlerimizi yeterince kırpmadığımız için göz bebeklerimiz yeterince ıslanamıyor ve tazelenemiyor. Buna karşın dijital ekranlara daha uzun bakabilen, dayanıklı gözler kendini gösteriyor. Bugün görsek ürkütücü diyebileceğimiz bu gözler belki de yeni milenyumun gerçekleri arasında olacak.

Benim ön görüm ise bin yıl beklemeye gerek kalmadan bir çok insanın sırtında ve bedeninde bariz değişiklikler meydana gelecektir. Dik duramayan, enerjisi düşük ve kas gücü zayıflamış jenerasyonlar görebiliriz. Sporun bile e-spor olarak dijital ortama taşındığı bu gerçeklikte her geçen gün fabrika ayarlarımızdan uzaklaşıyor ve sahip olduğumuz muhteşem hareket kapasitesini azaltıyoruz.

Bu tür çalışmalar ayrıca benim de çalışma azmimi artırıyor. Dik Duruş Akademisi başlığı altında yaptığım atölyeler ve şirket seminerleri doğru yolda olduğumuzu teyit ediyor. İnsana hareketli olması gerektiğini hatırlatan, omurgasını koruyacak öneriler sunan bu konsept eminim ki bir çok insanın sağlıklı geleceği için dokunuşlarda bulunacaktır.

Exit mobile version